Senden Sonra

Uyanmaktır, yaşam
İçinde senin olduğunu bildiğim bir şehirde.
Gördüğüm, soluduğum kentleri,
Bir bir topluyorum.
Olur ya, gideceksin bir gün
Olacak ya, nasıl olsa,
Neresi olursa!
Yaşamadan sen, gözlerimden uzakta;
Bir başka şehrin nefesini daha.
Korkma!
O şehir,
-İçinde senin olacağın her şehir-
Elimde,
Avucumda.

'' Yara-bere içindeki bir yara bandını,
   hangi yara isterdi ki;
   hiçbiri istemedi.''

Ölmektir bazen, uyanmak
İçinde senin olmadığın
bir şehirde, intiharlar
biriktiriyorum sevgine.
Bütün kentlere savaş açıyorum,
kalbindeki yokluğumla.
Ama kalbin bu şehirde, bensiz
Sen bu şehirdesin, bensiz
Ben buradayım,
Artık şehirsiz.
Bu kadar olumsuzluk
kötüye kullanımı dilin.
Senin dilin,
Senin söylediklerin,
Kaybedişidir dirimin.

'' içinde varolmadığın bir kalbi
   nasıl sarabilirsin.
   Dışarıdan mı,
   Ne işe yarar.
   Ve o bunu istemezse
   Ve kolların kesikse.''


                                                           MURAT GÜNDOĞDU

Fotoğraf

Bir resmimiz vardı hani
Kulağında karanfilin en güzel kırmızısı
Elin omzumda, hani bakıyorduk ya 
dünyaya, akşam olur umuduyla
Ben yine huysuzdum, iyi bilirsin
Sen hep gülerdin, iyi bilirim
Ve umut ettiğimiz akşamlarda
Seninle dünyaya bakmayı isterim


                                        MURAT GÜNDOĞDU

Bir Hiç Şehrinin Yarım Kalmış Hikayesi(video)

şehir uyuyordu eski bir masalla
bir çocuk gibi masum değildik o zamanlar
dudağımızda ekşiydi tadı geçmişin biliyorsun
galiba biraz da şarap içiyorduk
mutlu değildik, eminim, ama
mutsuzluk da bu değildi, yaşıyorduk işte;
masal anlatıyorduk birbirimize
uyutuyorduk içimizdeki şehirleri
sigaraya, bardağa anlamsızca, istemsizce uzanan parmaklarımı
al, kurtar, bir anlam yükle istiyordum
belki istiyorduk, hiç bilemedim

           **********

sen uyuyordun eski bir masalla
gözlerimi kapatıyordum uykusuzluğa
sen çıkıyordun karşıma, dokunmasam
gözlerimi açamam, yoksunluğunun korkusuyla
her temasının umarında, sürükleniyorduk bir kayboluşa
sürekleniyorduk cennetine kaybedilenlerin;
kaybediyorduk birbirimizi her öpücükte.
dudağımız daha ekşi oldu galiba şaraptan
dudaklarımızda vardık artık, dudaklarımızla vardık
şehir hala uyuyordu, biz
bile bile bir mezara gömülüyorduk

             **********

ben uyuyordum eski bir masalla
açık gözlerimde görememek seni, tanımıydı
ortaklaşa değil tek başına yarattığın yalnızlığın
dudağımdaki yokluğunla
bütün felsefeleri reddediyordum,
şarap da içiyordum sen varmış gibi
olmaz şeyler düşünüyordum,
olmuyordu
şehir uyanıyordu yavaş yavaş
ben uyuyordum, yoktun
uyanınca gelirsin, öpersin belki diyordum
gelmiyordun, gel gözlerime diyordum
öpmesende olur
gelmiyordun
              **** 


                                                                       MURAT GÜNDOĞDU